30 Kasım 2010 Salı

Viyana: Belediye Sarayı, Şehir Tiyatrosu, Freyung Pasajı ve Viyana'nın En Gözde Kafeleri

Evet yine valsin, kahvenin, pastanın, ihtişamın, tarihin, zerafetin şehri Viyana'dayız ve bu ihtişamın doruk noktalarından biriyle, "Wiener Rathaus"(Belediye Sarayı) ile yolumuza devam ediyor olacağız...

Museumsquartier'e yaklaşık 500m mesafede yer alan "Wiener Rathaus", Kent ve Eyalet Meclisi'nin binasıdır. 19. yüzyılın sonunda inşa edilmiş olan bu Neo-Gotik tarzdaki binada en dikkat çekici unsurların başında ön cephede yer alan ve en tepesinde üç metrelik dev heykelin bulunduğu dev merkez kule gelmektedir. Ön cephedeki zarif taş süslemeleri, bu dev ama bir o kadar da göz alıcı binayı daha da ihtişamlı bir güzelliğe büründürmektedir. "Wiener Rathaus" ya da eski sarayın yerine yapıldığını işaret eden ismiyle "Neues Rathaus"(Yeni Belediye Sarayı), yaz aylarında avlusunda düzenlenen konserler ile sanatseverlerin, hemen altında yer alan popüler restoranı Wiener Rathauskeller ile de şarap ve yemekseverlerin uğrak yeridir aynı zamanda. Restoranı oldukça şık, geleneksel ve büyük, şarap menüsü de oldukça tatmin edicidir. Yerel şaraplardan sundukları seçki, Avusturya bölgesi şarapçılığının güzel örneklerini tatmanıza olanak verecektir. Özellikle "Riesling" ve "Grüner Veltliner" için seçenekler muazzamdır... Likör sevenler için de oldukça tatmin edici alternatifler mevcuttur... Rathauskeller'in sayfasına bir göz atmak isteyenleri de şu linke doğru alabiliriz:-) (http://www.wiener-rathauskeller.at)

Wiener Rathaus dev kulesi sayesinde şehrin birçok yerinden görülebilmektedir. Mimari detaylarının tadına varmak için hem gündüz, harika ışıklandırmasıyla etkileyici fotoğraflar çekmek için de hem de gece vakti burayı ziyaret etmelisiniz. Ayrıca, bahar ve yaz akşamları ya da önemli günlerde bu yapı, hemen önündeki geniş alanı dolduran sirk çadırlarından tutun, yeme-içme alanlarına kadar güzel vakit geçirmenizi sağlayacak canlı bir merkeze dönüşüverir. Eğer aylardan Eylül'ün son yarısı ya da Ekim'in ilk yarısında Viyana'yı ziyaret etme fırsatı bulduysanız, genç ve olgunlaşmamış şarap olan "Sturm" adını verdikleri içeceği mutlaka denemelisiniz. Şehrin içerisinde restoranlar, kafeler ve barlarda da deneyebileceğiniz bu değişik içecek, Rathaus önündeki standlarda meyveli olarak servis edilmektedir. Ayrıca bu standlarda eğer cam bardakta servis aldıysanız bunlata "Pfand" adı verilen bir depozito da ödersiniz. Her bardakta yeni depozito ödemek yerine içkinizi tazelemek istediğinizde boş bardağınızla gidin... En sonda yine bomboş bir bardakla giderek depozitonuzu geri alabilirsiniz... Bizde yıllar önce kola şişelerinde uygulanan depozito yöntemini Almanca konuşmakta olan ülkeler birliği halen devam ettirmekte:-)


Wiener Rathaus - Dev Ana Kule ve Zarif Taş Süslemeleri

Wiener Rathaus - Akşam Görünümü
Son olarak gündüz turlarında Rathaus'a yapacağınız bir gezi dahilinda tavsiyem, bu binanın çevresinde yer alan küçük ama dinlendirici Rathauspark'ı atlamamanız ve burada küçük bir mola vermenizdir. 

Başımızı hemen Rathaus'un karşısına çevirdiğimizde yine hem gündüz hem de gece görüntüsüyle muhteşem bir bina olan, Almanca konuşulan ülkelerin en prestijli sahnesi olma özelliğiyle de tanınan 19.yüzyıl İtalyan Rönesansı mimarisinin güzel örneklerinden "Burgtheater" yer almaktadır. Birkaç koltuğun sahneyi hiç göremediğinin fark edilmesinin üzerine tiyatro tadilat için kapatılmıştır. II. Dünya Savaşı sırasında bombalanan tiyatro binasında sadece büyük merdivenlerin yer aldığı yan kanatlar kalmıştır; ancak bunu izleyen renovasyon çalışmaları o denli başarılı olmuştur ki, söylenenlere göre orijinal halini aynen yansıtmak mümkün olmuştur. 

Burgtheater'i Temmuz ve Agustos ayları dışında günde bir ya da iki kez belli saatlerde gerçekleştirilen rehberli turlar eşliğinde gezmek mümkündür. Bu turlar genellikle öğlen vakti gerçekleştiği için, Burgtheater'i gezmek isteyenlerin günlük gezi programını aynen Staatsoper konusunda da belirttiğim gibi bir gün önceden planlamaları "Tüh yetişemedik ya yazık oldu.."ların önüne geçecektir:-)

Burgtheater - Dr. Karl Lueger-Ring Üzerindeki Ana Giriş

Burgtheater - Kuzey ve Güney Kanatlarıyla Tüm Bina

Bu güzel binanın iç mekan süslemeleri ve dekorasyonu, dış mekanın göz alıcı ihtişamından çok daha ötededir. 
Kuzey ve güney kanatlarında yer alan mermer merdivenler mekanın en ihtişamlı bölümleri arasındadır. Merdivenlerin yanındaki alanlarda büyük oyun yazarlarının büstleri yer almaktadır.

Kuzey Kanadındaki Büyük Merdivenlerden Bir Kesit
Kuzey ve güney kanatlarında yer alan büyük merdivenlerin heybetli uzanışından gözlerinizi bir an için kaldırıp tavan süslemelerini incelemeye başladığınızda, aralarında Gustav Klimt'in de bulunduğu nice usta ellerden çıkma değerli yapıtlardan emin olun bakışlarınızı uzunca bir süre alamayacaksınız. Zaten buna fazlasıyla vaktiniz olacak; çünkü rehberli tur sırasında hem her biri hakkında tek tek bilgi verilecek; hem de fotoğraf molası için zaman tanınacak...
Kuzey Kanadındaki Salonu Süsleyen Tavan Fresklerinden Biri - Gustav Klimt

Kuzey Kanadındaki Salonu Süsleyen Tavan Fresklerinden Bir Kesit

Ana salon, II.Dünya Savaşı sonunda aldığı hasar nedeniyle geçirdiği kapsamlı restorasyon sonrasında yine imparatorluk renkleri olan altın ve kırmızı tonlarını korumuştur. Burgtheater'in programını gözden geçirmek ve Viyana gezisine bir de Almanca konuşulan bölgenin en prestijli sahnesinde izlenecek bir tiyatro oyunu ile renk katmak isteyenler için ilgili linki de ekledikten sonra Burgtheater'den yavaş yavaş ayrılmaya hazırlanıyoruz. (http://www.burgtheater.at)
Burgtheater - Ana Salon

Burgtheater'in güney kanadının bitişiğindeki seçkin restoranı "Vestibül" ise Viyana mutfağı sahnesinde ilk anılan isimlerdendir. (http://www.vestibuel.at/en/the-hosts)

Burgtheater sonrasında dinlenmek amaçlı modunuza göre sizlere iki önerim olacak. Bunlardan ilki Viyana'nın önde gelen seçkin kafelerinden "Café Landtmann"... Burgtheater'in hemen kuzey kanadının bitiminde yer alan Café Landtmann, zengin orta sınıfın mekanı olarak bilinen, tarihi 19.yüzyıla uzanan, zarif ve rahat bir iç dekorasyona sahip oldukça şık bir kafedir. Zaten Viyana'daki en pejmürde kafe bile özen, titizlik ve iyi servis kriterlerini fazlasıyla yerine getirdiği için oldukça iyi itibar bırakmaktadır. Landtmann da bunların ilk akla gelenlerindendir, öyle düşünün:-) Bu arada Landtmann, zamanında psikanalizin kurucusu "Sigmund Freud"'un müdavimi olmasıyla da diğerlerinin arasından bir parça sıyrılmıştır...

Diğer önerim ise Rathaus binasını hemen karşınıza aldığınızda sağındaki, içerisinde Viyana Üniversitesi Kütüphanesi'nin de bulunduğu büyük binanın en sağ ucunda kalan "Einstein Bierbeisl"... Burası aslında çeşit çeşit bira, her türlü kokteyl ve oldukça geniş bir yiyecek menüsü sunan bir bar-bistro... Çalışanlar inanılmaz canayakın, yardımsever ve özenli; biralar oldukça leziz;- ve her ne kadar biz yemek için kalmamış olsak da diğer masalardan yaptığım gözleme dayanarak söylüyorum-; yiyecekler oldukça güzel ve porsiyonlar cidden büyük... Biralardan favorilerim kırmızı-koyu ve baharatlı tatlarıyla 1270'er ve Morchl. Bu genç, kıpır kıpır ve harika yeri ziyaret etmeden önce sayfasında gezinmek isteyebilirsiniz:-) (http://einstein.at)

Bu arada Rathaus'dan Einstein Bierbeisl'a yürürken altından geçeceğiniz geçidin tavan süslemeleri inanılmaz bir zerafet ve estetik ürünüdür. Sohbete dalmadan başınızı yukarı kaldırıp inceleyin, hatta kenara bir yere konuşlanarak güzel bir fotoğraf molası verin derim. Biz öyle yaptık...

Viyana Üniversitesi Kütüphane Binası Önündeki Yayalara Ayrılmış Geçit
Buradan sonra doğruca hemen bu binanın bitiminden karşıya geçip Währingerstrasse boyunca ilerleyerek, sağ tarafta kalan Berggasse'ye kadar yürüyüşümüze devam ediyoruz. Berggasse Nr.19'da bizi psikanalizin kurucusu Sigmund Freud'un 1891-1938 arasında yaşamış olduğu, bugün müzeye dönüştürülmüş olan evi karşılıyor. Freud burada hem psikanalizin temellerini atan çalışmalarını gerçekleştirmiş, hem de ailesiyle birlikte yaşamıştır. Mektupları, kitapları, mobilyaları, fotoğrafları kendisinin burada sürmüş olduğu uzun  hayatı belgelemektedir adeta... Öyle ki, şapkası ve bastonu hemen evin girişinde durmaktadır.

Müze çıkışında Berggasse üzerinde ilk yol ayrımına kadar ilerleyip, sağa dönerek Schlickplatz üzerinde ileliyoruz. Geniş bir cadde olan Schottenring'e vardığımızda hemen solumuzda yer alan, Viyana'nın seçkin kafelerinden biri olan "Café Schottenring"'de bir "Apfelstrudel & Wiener Melange" molası alıyoruz. 19.yüzyıla uzanan köklü tarihi, zarif, şık ve rahat iç mekanıyla Viyanalı entellektüellerin müdavimi olduğu Café Schottenring benim en sevdiğim Viyana kafeleri arasındadır. Ferah, geniş ve rahat iç mekanı, özenli ve titiz servisi ile Schottenring Semti'nin en prestijli kafesidir burası.

Café Schottenring - İç Mekan

Café Schottenring - Ön Planda "Mohr im Hemd" isimli çikolata soslu tatlı,
arka planda Apfelstrudel'a çatalla saldırı:-)

Bu harika kahve ve tatlı  molasının ardından, Café Schottenring'in hemen karşısında yer alan Börsegasse üzerinde devam edip yolun bitiminde sağa, Tiefer Graben sokağına doğru kıvrılıyoruz. İlk yol ayrımında sağa dönerek sol kanatta "Freyung Pasajı"'nın yer aldığı "Freyung" meydana ulaşıyoruz. Meydanın hemen sağ tarafında 12. yüzyıla uzanan tarihi ve gösterişli Barok iç mekanıyla öne çıkan "Schottenkirche"(İskoç Kilisesi) bulunmaktadır. Kilisenin İrlandalı Benediktenlerce kurulmuş olduğu için bu ismi aldığı belirtilmektedir.
Meydanın bu ilginç ismi, yine Schottenkirche rahiplerine verilen ve Maria Theresa zamanında kaldırılan sığınma hakkında gelmekte olduğu söylenmektedir. Buna göre zulümden kaçıp buraya sığınanlar tutuklanamamaktaydılar. Bu meydanı aynı zamanda 16.yüzyıla uzanan birçok güzel yapı süslemektedir. 

Freyung Meydanı

Meydanın hemen solunda kalan Freyung Pasajı, Freyung ile Herrengasse'yi birbirine bağlamaktadır ve ilgi çekici vitrinleriyle bakışlarınızı esir alan lüks mağazalarla donatılmıştır. Küçük avlusunun ortasında yer alan zarif çeşme, Tuna'nın coşkun sularını temsil etmektedir ve bu çeşmenin tam ortasında elinde balık tutan çok katlı bir mermer heykel bulunmaktadır. Pasajın ilk giriş bölümündeki kubbe-tavan işçiliği göz kamaştırmaktadır. İlerleyen kısımda cam çatısıyla içeriye gün ışığının akın ettiği aydınlık bir bölüm de bulunmaktadır. Freyung Pasajı adını mimarı olan "Heinrich von Ferstel"'den alan, "Palais Ferstel" olarak bilinen bir İtalyan tarzı palazzonun içerisinde yer almaktadır.
Freyung Pasajı - Akşam Aydınlatması
Freyung Pasajı - Tavan İşçiliği, Mağaza Vitrinleri ve Cam Tavandan Kesit


Freyung Pasajı - Tuna Perisi Çeşmesi

Freyung Pasajı'nın hemen bitiminde, Viyana'nın en gösterişli kafelerinde biri olan, Viyana entellektüellerinin mekanı olarak bilinen "Café Central" yer almaktadır. Bu şık, elit ve zarif mekan, maalesef akşamları sadece saat 22:00'ye kadar açık olduğundan, bir gündüz molası ya da erken bir akşam yemeği sonrasında kahve ve tatlı faslı için idealdir. Akşam saati gelmenizi özellikle öneririm; çünkü canlı piyano dinletisi oluyor... Bu şık ve gösterişli atmosferin içerisinde bakışlarınız etrafta gezinirken kulağınızda yankılanan müzikle birlikte kendinizi gerçekten Viyana'da ya da bir film setinde gibi hissediyorsunuz... Viyana'da hiç bitmesini istemediğim anlardan biri de Café Central'deki kahve ve tatlı kaçamaklarıdır. Café Central'in linkine ulaşmak isterseniz diye eklemeyi de kesinlikle ihmal etmiyorum. (http://www.palaisevents.at/en/cafecentral/)

Café Central - İç Mekan

Café Central - Örnek Kahva Molası
Wiener Mélange, Apfelstrudel ve Eisschokoladengetränk (Çikolatalı Frappe)

Anlat anlat bitmeyen Viyana, gene bu satırlarda "Hofburg" ve "Stephansdom Semtleri" ile devam edecek... Herkese harika bir akşam diliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder